Günlük olarak yeterli su alınması, sağlık beslenmenin olmazsa olmazlarından biridir. Yeterli su alınmaması dehidrasyon ya da vücudun susuz kalması durumuna neden olur. Vücut ağırlığının %1’i kadar su kaybı bile, vücut sıcaklığını düzenleyen mekanizmayı sekteye uğratmaya yeter. Su kaybı %4’e çıktığında bireyin iş görme kapasitesinde %20-30 düzeyinde düşüş yaşanır. %6 oranında su kaybı el ve ayaklarda karıncalanma ve hissizliğe neden olurken, vücuttaki suyun %10’unun dehidrasyon nedeniyle kaybı yaşamsal risk oluşturur.
Bireylerin su ihtiyacı birçok iç ve dış faktöre bağlıdır. Yapılan birçok araştırmanın sonucunda su ihtiyacının metabolizma yanında çevresel faktörlere ve fiziksel aktiviteye bağlı olduğu, gerekli miktarda su alımını garantileyecek tek bir tavsiyede bulunulamayacağı görülmüş, ancak çeşitli yaşlar ve farklı cinsiyetler için referans tüketim değerleri belirlenmiştir. Buna göre ılıman bir çevrede, durağan bir yaşam sürdüren yetişkin erkeklerin günde 2,9 litre, kadınların 2,2 litre su almaları gereklidir. Diğer yandan, sıcaklığın artması ve/veya fiziksel aktivite ile bu ihtiyaç 4,5 litreye kadar çıkabilmektedir.
Su ihtiyacı içme suyu yanında yiyecekler ve içeceklerin içerisinde yer alan su ile vücutta gıdaların ve dokuların yıkımı sırasında oluşan su (metabolik su) ile karşılanır. Metabolik suyun günlük 0,35-0,40 litre kadar olduğu düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar suyun çay, kahve gibi hafif diüretik etki gösterenler dahil hangi içecekten kaynaklandığının büyük bir fark yaratmadığını göstermiştir.
Kaynak: Dünya Sağlık Örgütü https://www.who.int/water_sanitation_health/diseases/WSH03.02.pdf